Şirket Yetkililerinin Ceza Sorumluluğu: Dolandırıcılık Suçlarında Yönetici Konumunun Rolü

Günümüzde şirketlerin karmaşık yapıları, ticari faaliyetlerin genişlemesiyle birlikte bazı cezai sorumluluk sorunlarını da beraberinde getiriyor. Özellikle dolandırıcılık suçları, sadece bireyleri değil, şirketleri temsil eden yetkilileri de yakından ilgilendiriyor. Bu yazımızda, dolandırıcılık suçlarında şirket yöneticilerinin kişisel cezai sorumluluğunu hukuki dayanaklarıyla birlikte ele alacağız.

Av. Furkan Cığal

6/25/20252 min oku

Tüzel Kişiler Ceza Sorumluluğu Taşır mı?

Türk Ceza Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca:

“Ceza sorumluluğu şahsîdir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz. Tüzel kişilere ceza verilemez.”

Bu hüküm gereği, şirketin tüzel kişiliği hakkında doğrudan ceza uygulanamaz. Ancak suç teşkil eden fiiller, şirketi temsile yetkili kişilerce işlendiğinde, ilgili yönetici bireysel olarak cezai sorumlulukla karşı karşıya kalabilir.

TCK 60. maddesi kapsamında tüzel kişiler hakkında yalnızca güvenlik tedbirleri (faaliyet izninin iptali, müsadere vs.) uygulanabilir.

Yönetici Ne Zaman Sorumlu Olur?

Bir suçun işlenmesinde şirket yöneticisi:

  • Doğrudan fail,

  • Azmettiren,

  • Yardım eden kişi olabilir.

Özellikle dolandırıcılık suçu gibi aldatıcı ve hileli fiillerde yöneticinin:

  • Kastı,

  • Eyleme fiilen katılımı,

  • Yararlanma durumu önemlidir.

Yargıtay şunlara dikkat eder:

  • Hileli işlem yöneticinin bilgisi dahilinde mi?

  • Faaliyet görünümü altında kişisel menfaat sağlanmış mı?

  • Mağdurların güveni yöneticinin şahsına mı, yoksa sadece şirkete mi?

Dolandırıcılık Suçunun Şirket Üzerinden İşlenmesi

TCK md. 157 – Basit dolandırıcılık
TCK md. 158 – Nitelikli dolandırıcılık

“Bir kimseyi aldatıcı davranışlarla kandırarak onun veya başkasının zararına, kendisine ya da başkasına yarar sağlayan kişi dolandırıcılık suçunu işlemiş olur.”

TCK 158/1-f bendine göre, “Ticari faaliyet görüntüsü altında işlenen dolandırıcılık” nitelikli dolandırıcılık sayılır ve cezası daha ağırdır.

Yargıtay Ne Diyor?

“Sanığın, yönetim kurulu başkanı olarak müştekilerden ürün bedeli aldığı, ancak söz konusu malların teslim edilmediği anlaşılmıştır. Ticari faaliyet görünümü altında hileli eylem gerçekleştirilmiştir. Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûmiyeti yerindedir.”
(Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2019/3290 E., 2020/4579 K.)

Bu örneklerde görüldüğü üzere, yöneticinin şirket faaliyetini kendi hileli eylemine kılıf olarak kullanması, kişisel cezai sorumluluğunu doğurur.

Sonuç: Yönetici Olmak Sadece Yetki Değil, Sorumluluktur

Şirket temsilcileri, yöneticilik sıfatıyla gerçekleştirdikleri her işlemde hem ticari dürüstlük kurallarına hem de ceza hukuku normlarına uygun hareket etmelidir. Aksi takdirde, şirket faaliyetinden doğan zararlardan dolayı bireysel olarak yargılanabilir ve ceza alabilirler.

Önerilerimiz:

  • Şirket içinde yazılı karar alma süreçleri oluşturun.

  • Müşterilerle yapılan tüm vaatleri belgelendirin.

  • Hileli algı oluşturabilecek pazarlama veya satış faaliyetlerinden kaçının.

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Şirket adına işlem yapan müdür veya ortak hapis cezası alabilir mi?
Evet. Eğer suç teşkil eden eylem yöneticinin bilgisi ve kastı ile gerçekleşmişse, kişi doğrudan fail olarak sorumlu tutulabilir.

Şirketin ceza sorumluluğu yoksa hiç mi yaptırım uygulanamaz?
Hayır. Tüzel kişiye doğrudan ceza verilemez; ancak güvenlik tedbirleri uygulanabilir (TCK md. 60).

Dolandırıcılık iddiasıyla açılan davalarda mağdurlar doğrudan yöneticiye mi dava açmalı?
Eğer dolandırıcılık eylemi yöneticinin kişisel fiiliyle gerçekleşmişse, evet. Ancak bazı durumlarda hem şirkete hem yöneticiye karşı sorumluluk iddia edilebilir.

Cığal & Dündar Hukuk Bürosu olarak, şirket yöneticilerinin hem cezai hem ticari risklerini analiz ediyor, hukuki danışmanlık ve ceza davalarında etkin savunma hizmeti sunuyoruz.